DEVLET KONSERVATUVARI MÜDÜRÜ DR. ÖĞR. ÜYESİ AYÇA AVCI'DAN DEVLET KONSERVATUVARI ÖĞRENCİLERİMİZE SESLENİŞ
ADYÜ Devlet Konservatuvarı’nın Kıymetli Öğrencileri,
Adıyaman Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda sizin gibi sanata, müziğe gönül vermiş, bu ilgilerini emek ve öz disiplin ile harmanlamış öğrencilerimizi görmekten mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Theodore Roosevelt “İnsanları birbirlerinden farklı kılan en önemli özellik yetenek, eğitim ya da zekâdan çok öz disiplindir. Öz disiplinle her şey mümkündür. Eğer öz disiplin yoksa en basit hedef bile imkânsız bir hayal olur.“ diye belirtmiştir. Belli ki sizler de Adıyaman Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ailesine katılarak öz disiplininiz ile ortaya koyduğunuz çabanın karşılığını aldınız. Başarılı olmuş kişilerin hayat öykülerine bakıldığında kendileri ile yaşadıkları içsel devinimlerden ve beraberinde gelen dönüşümlerden başarıyla çıktıklarını görebiliriz. İşte bu devinimler ve beraberindeki dönüşümler kendi potansiyelimizi anlamak adına son derece önemlidir. Kendi potansiyelimizi anlamaya çalışırken de egolarımızdan arınmak, gerçekten ne istediğimize, nasıl bir yolda olduğumuza ve dahası nereye gitmek istediğimize çok iyi karar vermemiz de gerekmektedir. Burada Peter Drucker’in çok sevdiğim bir sözünü sizlerle paylaşmak isterim:
“Liderlere ne yapmaları gerektiğini öğretmek için çok zaman harcıyoruz ama ne yapmaktan vazgeçmelerini öğretmek için yeterli zamanı harcamıyoruz. Karşılaştığım liderlerin yarısının neler yapması gerektiğini öğrenmeye ihtiyacı yok. Onların neyi yapmayı bırakması gerektiğini öğrenmeleri lazım…”
Sizler de artık Adıyaman Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın birer ferdi olarak kendinize yeni bir yol belirlediğinizi ortaya koymuş bulunmaktasınız. Buraya gelirken artık geride bırakmanız gereken ilk yükünüz, müzik disiplinine amatör olarak yaklaşımınızdır. Artık müzik sanatına bilimin ışığında bakma vaktidir. Göreceksiniz ki giderek bu kurumun hedefleri hedefleriniz, ilkeleri ilkeleriniz, anlayışı anlayışınız olacak. Kısacası bir bütün olacağız. Elbette ki ADYÜ Devlet Konservatuvarı da sizlerle birlikte yaşadığı başarıları ile kendine ait gerek ulusal gerek ise uluslararası akademik camiada yepyeni bir kimlik ve duruş ortaya koyacak. Bu duruş giderek her sene ortaya konulan başarılarımızın artması ile kendini parlatacak. Bu nedenle şimdiden ne yapmanız ve neleri geride bırakmanız gerektiğini belirlemeniz geleceğinizin temelini atmanızda fayda sağlayacaktır. Bu da sizi YAŞAMDAKİ GAYENİZİ belirlemeye götürecektir. Gaye ve yukarıda bahsettiğim disiplin etmenlerinin başarıdaki rolünü şu kısa hikâye ile anlatmak yerinde olacaktır:
Bill, 1964 yılında 25 yaşındayken olimpiyatların en yorucu oyunu olan dekatlon seçmelerine katılıyor. Seçmeler sonunda ilk üç rakibi olimpiyatlara katılma hakkı kazanırken o, dördüncü olarak eleniyor.
Ertesi gün onu saha etrafında koşarken görenler : “ Mr. Toomey, Olimpiyatlara katılma şansını nasılsa kaybettiniz, neden çalışıyorsunuz? ” diyorlar. O şu muhteşem cevabı veriyor. “ 1968 olimpiyatları için çalışıyorum. ”
Bill’in bu disiplini ve çalışması neticesini veriyor. Bill Toomey 1968 Mexico City Olimpiyatları’nda altın madalyayı gururla göğsüne takarak birincilik kürsüsündeki haklı yerini alıyor.
Bu hikâye bize şu mesajı veriyor: “Disiplin, gaye ile başarıyı bağlayan köprüdür.”
Müzik de başlı başına bir disiplin işidir. Sizler Devlet Konservatuvarı'na attığınız adım ile müziğe bilimsel ve akademik anlamda yaklaştığınızı da göstermiş oldunuz. Eğitim göreceğiniz yıllar süresince müzik alanına disiplinle yaklaşmanız neticesinde de başarıyı yakalayacağınız su götürmez bir gerçektir. Başarınızı arttırmak içini ise akılcı, bilgece, dengeli ve duru bir zihnin izlediği yolu takip etmeniz gerekmektedir. Sizlere önerim, geleceğiniz için koyduğunuz hedefleri gerçekleştirmek adına belirlediğiniz ana yolunuzda kalmanız, aklınızı farklı konularla meşgul etmeden müziğin ve sanatın akademik manada size gösterdiği yolda ilerlemenizdir. Lütfen bu sözümü unutmayın: “Henüz uçmaya yetecek gücünüz varken kanatlarınızın gelişmesine izin verin. Aksi halde gelişmeyen kanatlarınız yüzünden yürümek zorunda kalabilirsiniz.” A.A.
M.Kemal Atatürk'ün de ifade ettiği gibi "Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!"
Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve kurduğu Cumhuriyet’in özgürlükleri ile çalışın ve sonra UÇUN, UÇABİLDİĞİNİZ YERE KADAR!
Dr. Öğr. Üyesi Ayça AVCI
Devlet Konservatuvarı Müdür V.